Sizi Arayalım
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 46 Seri No.lu Tebliğ Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır

DUYURU: 10.04.2023/59

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 46 Seri No.lu Tebliğ Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır

01.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de “46 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

01.04.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “46 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile;

  • Mücbir sebep kapsamına alınan mükelleflerin mücbir sebep halinin sonlandırılması talebi üzerine genel usuller çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam edilmesi sağlanmış,
  • PTT A.Ş.'nin posta işlerinin yürütülmesine yönelik olarak aldığı hizmetler KDV tevkifatı kapsamına alınmış,
  • Hizmet nitelikli kısmi tevkifata tabi işlemlerden kaynaklanan ve vergi inceleme raporuyla sonuçlandırılan nakden veya mahsuben KDV iade taleplerinin mükelleflerin süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunması kaydıyla, YMM raporu ile de yerine getirilebilmesi mümkün kılınmış,
  • İade hakkı doğuran işlemlerden doğan KDV iadelerinde asgari talep tutarı olan 2.000 TL’nin uygulanma şekli açıklanmış,
  • Yeminli Mali Müşavirler ile süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin, haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz tespitleri olması durumunda, belgelerde yer alan alım tutarının aynı dönemdeki toplam alımlarının %5'ini geçmediği hallerde, bu tespitler nedeniyle özel esaslar kapsamına alınmamaları sağlanmış,
  • Sayılan nedenle özel esaslara tabi olan mükelleflerden zamanaşımına uğramamış dönemlerin tamamına ilişkin olarak 7440 sayılı (Af) Kanunu’nun 5. ve geçici 1. maddeleri kapsamında KDV artırımında bulunanların, artırım tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılması mümkün kılınmış,
  • Şehir içi yolcu taşıma faaliyetinde bulunan dolmuş işletmecilerinin hasılat esaslı vergilendirilmesine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Tebliğ’de yer alan söz konusu düzenlemeler, detayları itibariyle aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.

Mücbir Sebep Kapsamından Çıkmayı Talep Eden Mükelleflerin Tevkifat Uygulamasında Genel Usule Dönmeleri Sağlanmıştır:

Katma Değer Vergisi (KDV) Uygulama Genel Tebliği’nin “I/C-2.1.3.1 Kısmi Tevkifatın Mahiyeti ve Tevkifat Uygulayacak Alıcılar” başlıklı bölümünde, Vergi Usul Kanunu (VUK)’a göre, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar vergi ödevleri ertelenen mükelleflerin;

  • Mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmayacağı,
  • İşleme taraf satıcı mükellefin de mücbir sebep kapsamında bulunması halinde ise, söz konusu alımlarda genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam edileceği

hükme bağlanmıştır. Buna göre, deprem nedeniyle mücbir sebep kapsamına alınanların, mücbir sebep halinin geçerli olduğu süre boyunca yaptıkları kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında (satıcı mükellef de deprem bölgesinde bulunmadıkça) KDV tevkifatı uygulanmamaktadır.

Bu defa, 46 seri no.lu KDV Tebliği ile, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yukarıda belirtilen bölümünde değişikliğe gidilerek;

  • Alıcı mükelleflerin mücbir sebep halinden çıkmak istemeleri ve
  • Bu amaçla İdareye yaptıkları başvuru neticesinde mücbir sebep halinin sona erdirilmesi

durumunda da, mücbir sebep halinin ortadan kalktığı tarihten itibaren genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulanması mümkün kılınmıştır.

İşleme taraf olan satıcı mükellef ile alıcı mükellefin her ikisinin de mücbir sebep kapsamında bulunması halinde ise, (mevcut durumda olduğu gibi) söz konusu alımlarda genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam olunacaktır.

Böylelikle, mücbir sebep kapsamına alınan ancak faaliyetlerine olağan şekilde devam etmek isteyenlerin, İdareye mücbir sebep halinin sona erdirilmesi amacıyla yapacakları başvuru neticesinde mücbir sebep hali sona erecek ve kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında genel usuller çerçevesinde tevkifat uygulamasına devam edilecektir.

PTT A.Ş.’nin Posta Hizmetlerinin Yürütülmesine Yönelik Olarak Almış Olduğu Hizmetler İşgücü Temin Hizmeti Kapsamında Tevkifata Tabi Olacaktır:

KDV Genel Uygulama Tebliği’nin I/C-2.1.3.2. no.lu bölümünde düzenlenen kısmi tevkifat uygulanacak hizmetlerden biri de işgücü temin hizmetleridir. 46 seri no.lu KDV Tebliği ile, KDV Uygulama Genel Tebliği’nin “Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı” başlıklı (I/C-2.1.3.2.5.) bölümünde yapılan değişiklik ile, PTT A.Ş.’nin posta işlerinin yerine getirilmesine yönelik olarak;

  • Gönderilerin toplanması, yüklenmesi, ayrımı, sevki ve işlenmesi, adresten kabulü, ambalajlanması, ölçüm, tartım ve kayıt işlemleri,
  • Dağıtılacak tüm kayıtlı/kayıtsız gönderilerin grup/cihet ayrımı, dağıtım araçlarına yüklenmesi ve boşaltılması,
  • Gönderilerin dağıtım ve teslimi,
  • Tahsilatlı gönderilerin ücretlerinin tahsili,
  • Tahsil edilen ücretlerin İdareye teslimi,
  • Teslim edilen veya edilemeyen gönderilerin dağıtım alanında veya işyerinde düşüm işlemleri

ve benzeri şekillerdeki hizmet alımlarının işgücü temin hizmetleri için geçerli hükümler kapsamında tevkifata tabi olacakları açıklanmıştır.

Sözü edilen değişiklikle, PTT A.Ş.'nin posta işlerinin yürütülmesine yönelik olarak aldığı hizmetlerin işgücü temin hizmeti kapsamında KDV tevkifatına tabi tutulacağı hususu Tebliğ’de ayrıca belirtilmek suretiyle uygulamadaki ihtilaflar açıklığa kavuşturulmuştur.

Hizmet Nitelikli Tevkifata Tabi İşlemlerinden Kaynaklanan KDV İade Alacaklarının YMM Raporu ile İadesi Mümkün Kılınmıştır:

KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (I/C-2.1.3.) no.lu bölümü kapsamında kısmi tevkifat uygulanan;

  • Temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri,
  • Makine, teçhizat, demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri,
  • Her türlü yemek servisi ve organizasyon hizmetleri,
  • Etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetler,
  • Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri ile fason ayakkabı ve çanta dikim işleri ve fason işlerle ilgili aracılık hizmetleri,
  • Yapı denetim hizmetleri,
  • Taşımacılık ve servis taşımacılığı hizmetleri,
  • Her türlü baskı ve basım hizmetleri,
  • Ticari reklam hizmetleri,
  • İşgücü temin hizmeti,
  • Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmeti

ile ilgili nakden iade talepleri (tutarına bakılmaksızın) vergi inceleme raporu veya teminatın vergi inceleme raporuyla çözülmesi kaydıyla iadenin tamamı için teminat verilmesi, mahsuben iade talepleri ise 10.000 TL’ye kadar (teminat/rapor vb. olmaksızın) doğrudan, 10.000 TL’yi aşan kısım ise münhasıran vergi inceleme raporuyla yerine getirilmekteydi.

Bu defa, 46 seri no.lu Tebliğ ile KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (I/C-2.1.5.2.) no.lu bölümünde yapılan düzenlemeler ile iade hakkı doğuran işlemin yapıldığı yılda süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin yukarıda belirtilen hizmet nitelikli tevkifata tabi işlemlerden kaynaklanan nakden veya mahsuben iade taleplerinin YMM raporu ile yerine getirilebileceği, nakden iade için verilen teminatların da YMM raporu ile çözülebileceği açıklanmıştır. Buna göre, süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin;

  • Mahsuben iade taleplerinin 10.000 TL’yi aşan kısmı YMM raporu,
  • Nakden iade talepleri ise YMM raporu veya teminatın YMM raporuyla çözülmesi kaydıyla teminat verilmesi

suretiyle yerine getirilebilecektir. 

2023 Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Şampiyonlar Ligi Finali Müsabakası Kapsamında Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde Geçerli İstisna Uygulaması:

30.01.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanunu’na ve Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici maddeler ile 2019 UEFA süper kupa finali ve 2020 (7256 sayılı Kanun’la 2021 olarak değiştirilmiştir.) UEFA şampiyonlar ligi finali müsabakalarına ilişkin KDV ve gelir/kurumlar vergisi istisnaları getirilmişti. (2019/4 sayılı Rehberimiz) Bununla birlikte, ülkemizde yapılması planlanan 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Koronavirüs salgını nedeniyle organize edilememiş ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) tarafından 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finaline ülkemizin ev sahipliği yapması kararlaştırılmıştı.

Bunun üzerine, 13.01.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7431 sayılı Kanun ile yukarıda belirtilen istisna ve muafiyet düzenlemelerinde değişikliğe gidilerek, mevcut imkanların  2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakası için de uygulanması sağlanmıştı. (16.01.2023 tarihli, 2 sayılı Rehberimiz) Buna göre, 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakasına ilişkin olarak;

  • UEFA (Avrupa Futbol Federasyonu Birliği),
  • Katılımcı futbol kulüpleri ve
  • Organizasyonda görevli dar mükellef kurumlara

bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların söz konusu müsabakalar dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV’den istisna (tam istisna) olacaktır.

Bu defa, işbu Duyuru konusu Tebliğ ile, yukarıda belirtilen istisna uygulamasına ilişkin açıklamaların yapıldığı KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (II-E/10) no.lu bölümünde 7431 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe uygun ibare değişiklikleri yapılmıştır.

İade Talebinde Bulunulabilecek Olan Asgari Tutarın Uygulanma Şekli Açıklanmıştır:

Hatırlanacağı üzere, 28.01.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “6775 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı” ile KDV Kanunu’na göre iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan KDV iadelerinde mükellefler tarafından iade talebinde bulunulabilmesi için asgari 2.000 TL’lik tutar belirlenmişti. (30.01.2023 tarihli, 17 sayılı Duyurumuz)

Bu defa, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin IV/A no.lu bölümüne “1.7. İade Talebinde Bulunulabilecek Asgari Tutar” başlıklı bölüm eklenerek, yukarıda belirtilen asgari iade tutarının uygulanmasına yönelik örnekli açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade talep tutarları 2.000 TL’nin altında olan vergilendirme dönemleri de dahil olmak üzere, ilgili dönem beyannamelerinde iade beyan edilecek ve bu tutarlar için iade talebinde bulunulacaktır. Vergi dairelerince 2.000 TL’nin altındaki iade talepleri bu vergilendirme döneminde değerlendirmeye alınmaksızın sonraki vergilendirme dönemlerindeki iade talepleri ile birlikte değerlendirilecektir.

Aynı vergilendirme döneminde farklı iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin bulunması halinde ise, iade talebinde bulunulabilecek tutarın tespitinde bu dönemdeki iade tutarları birlikte dikkate alınacaktır. Toplam iade talep tutarının asgari iade tutarı olan 2.000 TL’yi aşması halinde bu dönemdeki iade talebinin vergi dairesince değerlendirilmesi gerekecek, toplam tutarın asgari iade tutarının altında kalması halinde ise bu dönemdeki iade talebinin değerlendirilmesi mümkün olmayacak ve ilgili tutar izleyen dönemlerdeki iade talepleri ile birlikte dikkate alınarak değerlendirilecektir. Anılan durumda izleyen vergilendirme dönemindeki iade talep tutarı dahil toplam iade tutarının asgari iade tutarı olan 2.000 TL’yi aşması gerekecektir. Bununla birlikte;

  • KDV Kanunu’nun 11/1-b maddesine göre, Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayanların taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olarak satın alacakları mal ve hizmetler ile fuar, panayır ve sergilere katılımları dolayısıyla satın alacakları mal ve hizmetler nedeniyle ödedikleri KDV’nin karşılıklı olmak kaydıyla iadesinde, Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan yabancı yapımcılara sinematografik eserlerin yapımına ilişkin olarak verilen çekim izin süresi içinde satın alacakları veya ithal edecekleri mal ve hizmetler için ödedikleri KDV’nin iadesinde,
  • Kanunun 15. maddesine göre, karşılıklı olmak şartıyla Türkiye’deki diplomatik misyonlar ve konsolosluklar ile uluslararası kuruluşların vergi muafiyetine sahip mensuplarının ödedikleri KDV’nin iadesinde,
  • Kanunun geçici 26. maddesine göre, uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının yönetici kadrolarında görev yapan mensuplarının ödedikleri KDV’nin iadesinde

istisnadan yararlananların KDV mükellefiyeti bulunmadığından, bunlar tarafından asgari iade tutarına bakılmaksızın iade talebinde bulunulabilecektir.

Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge Kullanımına Yönelik Olumsuz Tespit Bulunan ve Tam Tasdik Sözleşmesi Olan Mükelleflerin Özel Esaslara Alınması Zorlaştırılmıştır:

KDV Genel Uygulama Tebliği’nin;

  • IV/E-3.5. bölümünde haklarında sahte belge kullanma tespiti bulunan mükelleflerin,
  • IV/E-4.5. bölümünde ise haklarında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma tespiti bulunan mükelleflerin

özel esaslara tabi tutulmasına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

46 seri numaralı Tebliği ile yukarıda belirtilen bölümlerde yapılan düzenlemeler çerçevesinde, Yeminli Mali Müşavirler ile süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin, haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz tespitleri olması durumunda, belgelerde yer alan alım tutarının aynı dönemdeki toplam alımlarının yüzde 5'ini geçmemesi halinde, ilgili mükelleflerin bu tespitler nedeniyle özel esaslar kapsamına alınmaması sağlanmıştır. Bu durum, Vergi Usul Kanunu’nun 370. maddesi kapsamındaki ön tespitler için yapılacak izaha davet ve buna bağlı olarak uygulanacak olan özel esaslar bakımından etkili olmayacaktır.

7440 Sayılı (Af) Kanunu Kapsamında KDV Artırımında Bulunanların Özel Esaslar Karşısındaki Durumu Açıklanmıştır:

Aralık/2022 ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında;

  • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile
  • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma, beyanname vermeme, adresinde bulunamama, defter ve belge ibraz etmeme olumsuz tespitleri

bulunan ve bu nedenlerle özel esaslara tabi olan mükelleflerden 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 7440 sayılı (Af) Kanunu’nun 5. ve geçici 1. maddeleri kapsamında KDV artırımında bulunanlar artırım tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılacaktır. Bu yıllardan herhangi birinde faaliyete başlanması halinde faaliyete başlanan yıl ve sonraki yıllar için, faaliyetin terk edilmesi halinde ise faaliyetin terk edildiği yıl ve önceki yıllar için artırımda bulunulması gerekecektir.

Ayrıca, taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın %10’u kadar banka teminat mektubu, sigorta şirketi kefalet senedi, devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri halinde ise, taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanacaktır. Bu şekilde teminat gösteren mükelleflerin ilgili taksitleri ödememeleri halinde, ödenmemiş taksitler muaccel hale gelecek ve kalan borcun tamamı teminatın paraya dönüştürülmesi yoluyla tahsil edilecektir.

7326 sayılı Kanun (önceki Af Kanunu) kapsamında 2018, 2019 ve 2020 yılları için (Bu yıllardan herhangi birinde faaliyete başlanması halinde faaliyete başlanan yıl ve sonraki yıl için) artırımdan yararlanmış olanların genel esaslara dönüşünde, yararlanma koşullarının ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu yıllar için yeniden artırımda bulunulması şartı aranmayacaktır.

2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak KDV artırımında bulunarak özel esaslar kapsamından çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda belirtilen olumsuzluklar kapsamında tekrar özel esaslara alınmayacaktır.

Özel esaslar kapsamında olmadığı halde KDV artırımında bulunmuş olan mükellefler, artırımda bulundukları yıllarda alım yaptıkları mükelleflerle ilgili olumsuzluklar için özel esaslar kapsamına alınmazlar. Ancak, bunlar hakkında, artırımda bulunulan yıllar için sahte belge kullanma olumsuz tespiti yapılması halinde, alımların %5’ine kadar olan kısma ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, sonraki döneme devreden KDV’ye ilişkin düzeltme işlemi neticesinde artırımda bulunulmayan bir yılda tarhiyat yapılması gerekiyorsa, mükellef özel esaslara alınmasa dahi düzeltme işlemi yapılacaktır.

Yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulananların KDV artırımında bulunmaları ise bunların genel esaslara dönüşlerini sağlamayacaktır. Aynı şekilde, yukarıda belirtilenler dışındaki sebepler dolayısıyla haklarında özel esaslar uygulanması gerekenlerin KDV artırımında bulunmuş olmaları bunların özel esaslara tabi tutulmasını engellemeyecektir.

7440 sayılı Kanun kapsamında KDV artırımında bulunmasına bağlı olarak özel esaslar kapsamından çıkarılan veya özel esaslar kapsamına alınmayan mükelleflerin iade taleplerinde, haklarında olumsuzluk bulunan mükelleflerden alımlarının bulunduğunun tespiti halinde, Tebliğin (IV/E-11) bölümünde belirtilen hükümler uygulanacaktır.

12.03.2023 tarih itibarıyla haklarında, VUK’un 359. maddesinin (b) veya (ç) fıkrasında yer alan fiillerden hareketle yapılan vergi incelemesi devam edenlerin 7440 sayılı Kanun kapsamında KDV artırımında bulunmaları durumunda, vergi incelemesinin tamamlanmasına kadar Kanunun kapsadığı dönemlerin tamamı için yapılan artırımlara ilişkin olarak tahakkuk işlemleri bekletilecektir. (7440 sayılı Kanun, md. 5/9-b) Bu durumda olan ve 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin KDV artırımında bulunmuş olan mükelleflerin genel esaslara dönüşleri, vergi incelemesinin ilgili maddede belirtilen sürede sonuçlandırılamaması veya yapılan vergi incelemesinde bu fiillerin varlığının tespit edilmemesi ve maddede öngörülen diğer şartların da sağlanması durumunda, vergi artırımı sonucunda hesaplanan vergilerin ödenmesi veya taksit imkanından faydalanılacaksa yukarıda belirtildiği şekilde teminat gösterilmesi halinde yerine getirilecektir.

Dolmuş İşletmecileri İçin Geçerli Hasılat Esaslı Vergilendirme:

28.01.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “6775 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı” ile şehir içi yolcu taşıma faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden dolmuş işletmecilerinin (belediyeler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin %51 veya daha fazlası belediyelere ait şirketler hariç) münhasıran il sınırları içinde yapmış oldukları toplu taşıma faaliyetleri için KDV Kanunu’nun 38. maddesinde yer alan hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilebilecekleri, anılan durumda bu mükelleflerin hasılatlarına uygulayacakları vergi oranının %1,5 olacağı ifade edilmiştir. (30.01.2023 tarihli, 17 sayılı Duyurumuz)

Bu defa, işbu Duyuru konusu 46 seri numaralı KDV Tebliği ile yukarıda belirtilen düzenlemenin uygulanmasına ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (V/A-2.5.) bölümüne muhtelif açıklamalar eklenmiştir. Konuyla ilgili bilgi almak isteyenlerin Tebliğ metninin ilgili kısmını incelemelerini öneririz.

“46 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”in Resmi Gazete’de yayımlanan orijinal haline buradan ulaşabilirsiniz.

                          Saygılarımızla.

Dosyalar