Sizi Arayalım
Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasını Öngören Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Sunulmuştur

DUYURU: 22.10.2022/104

Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasını Öngören Kanun Teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Sunulmuştur

20.10.2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'ye sunulan “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile, diğer düzenlemeler yanında birtakım vergisel düzenlemelerin de yapılması öngörülmektedir. Sözü edilen Kanun Teklifi ile yapılması öngörülen değişikliklere ilişkin Centrum tarafından hazırlanan Duyuru aşağıda yer almaktadır.

20.10.2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'ye sunulan “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile, diğer düzenlemeler yanında birtakım vergisel düzenlemelerin de yapılması öngörülmektedir.

Kanun Teklifi ile öngörülen bazı vergisel ve mali düzenlemeler, detayları itibariyle aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.

Motorlu Araç Ticareti Yapan Mükelleflerin Faaliyetlerini Yerine Getirirken Sebep Olabilecekleri Vergisel Kayıpları Karşılamak Amacıyla Teminat Yükümlülüğü Getirilmesi Öngörülmektedir.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun “Tanımlar, teslim ve teslim sayılan haller” başlıklı 2. maddesinde motorlu araç ticareti yapanlar; (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanları imal, inşa veya ithal edenler ile fabrika, ana bayi, bölge bayii, bayi, yetkili satıcı ve acenteler ile Maliye Bakanlığınca bu nitelikte oldukları tespit edilenler olarak tanımlanmıştır.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler özel tüketim vergisinin mükellefi olarak belirlenmiş durumdadır.

TBMM’ye sunulan Kanun Teklifi’nin 1. maddesiyle, Vergi Usul Kanunu’nun “Yetki” başlıklı mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasına (10) numaralı bent eklenerek, Hazine ve Maliye Bakanlığına, doğacak vergilerin tahsil güvenliğini sağlamak amacıyla, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda tanımlı bulunan motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden, 6183 sayılı Kanunun “Teminat ve değerlenmesi” başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan türden teminat alma ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda yetki verilmektedir.

Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı motorlu araç ticareti yapan mükelleflerden; 30 milyon Türk lirasına kadar, yukarıda belirtilen türden teminat almaya, mükelleflerin; faaliyet alanı, hukuki statüsü, mükellefiyet süresi, aktif veya öz sermaye büyüklüğü, çalışan sayısı, hakkında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı, iş veya üretim hacmi ile ürün ve mükellef gruplarını ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, teminatın; türünü, tutarını, verilmesi gereken zamanı, iadesi ile tamamlanmasına ilişkin hususları belirlemeye, bentte yer alan tutarı sıfıra kadar indirmeye ve iki katma kadar artırmaya, hangi hâllerde teminat aranılmayacağını ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmaktadır.

Ayrıca Kanun Teklifi’nin 2. maddesiyle, Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesinde değişiklik yapılarak, yukarıda açıklanan zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir.

Yapılan değişiklik neticesinde, teminat verme zorunluluğu getirilen motorlu araç ticareti ile iştigal eden mükelleflerin istenen teminatı vermemesi durumunda bu mükellefler için bir önceki hesap dönemine ait brüt satışlar toplamının binde 3’ü tutarında [mükerrer 355. maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan tutarın 10 katından az ve maddede yer alan üst sınırdan (534 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 1.1.2022'dan itibaren 1.300.000 TL) fazla olmamak üzere] özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir.

İstanbul Finans Merkezi Bölgesinde Faaliyette Bulunan Katılımcıların Transit Ticaret Faaliyetlerinden Elde Ettiği Kazançların %50'sinin Kurum Kazancından İndirilmesine İmkan Sağlanması Öngörülmektedir.

Teklif’in 19. maddesiyle, Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasına yeni bir bent eklenerek, İstanbul Finans Merkezi Kanunu hükümlerine göre katılımcı belgesi alarak İstanbul Finans Merkezi bölgesinde faaliyette bulunan kurumların, münhasıran bu faaliyet kapsamında yurt dışından satın alınan malları Türkiye’ye getirilmeksizin yurt dışında satmalarından veya yurt dışında gerçekleşen mal alım satımlarına aracılık etmelerinden sağladıkları kazancın %50’sinin kurumlar vergisine tabi kazancın tespitinde indirilebilmesine imkan sağlanmaktadır.

Bu indirimden yararlanılabilmesi için kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması, aracılık faaliyetine ilişkin malların satıcısı ve alıcısının Türkiye’de olmaması şarttır. Cumhurbaşkanına, bu bentte yer alan oranı, sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetki verilmektedir.

Kanun Teklifi ile yapılması öngörülen diğer bazı düzenlemeler kısaca aşağıdaki gibidir.

  • 4046 sayılı Kanun hükümleri uyarınca işletme hakkı verilmesi suretiyle özelleştirilen bazı limanlarda sözleşme sürelerinin kırk dokuz yıla kadar uzatılması öngörülmektedir.
  • Kamulaştırma bedellerinin hak sahiplerine ödenmesi halinde, tebliği dahil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri, kamulaştırma bedelinin ödendiği tarih itibarıyla kesinleşmiş kabul edilecektir.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu'nun şirket yönetimi için kayyım tayinini düzenleyen maddesi uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) kayyım olarak atandığı şirketlerde, soruşturmanın başladığı tarihten 19.07.2018'e kadar ortaklık pay ve haklarına ilişkin olarak şirket ortakları tarafından yapılmış devir ve temlik işlemleri, Fon Kurulu'nca muvazaalı kabul edilmesi halinde geçersiz sayılacak ve Fon'un talebi üzerine ticaret sicilinden terkin edilecektir. Geçersiz sayılma işlemine karşı, ilgililerce, tebliğden itibaren 1 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilecektir.
  • Cemevlerinin aydınlatma giderlerin Kültür ve Turizm Bakanlığınca; içme ve kullanım suyu giderlerinin ise yerel yönetimler tarafından indirimli veya ücretsiz karşılanması öngörülmektedir.

Kanun Teklifi’nin TBMM’ye sunulan haline buradan ulaşabilirsiniz.

                                                                                 Saygılarımızla.

Dosyalar