Uluslararası Vergi Bülteni: 30.03.2020/12
Bilindiği üzere, tüm dünyada vergi şeffaflığını sağlamak ve ülkeler arası vergiden kaçınmayı önlemek üzere başlatılan mali hesaplara ilişkin otomatik bilgi değişimi projesi başlatılmıştır. Bu kapsamda, İsviçre de dahil tüm dünyada 100’ün üzerinde ülke otomatik bilgi değişimine başlamayı taahhüt etmiştir.
İsviçre otomatik bilgi değişimini genellikle “Mali Hesaplar ile İlgili Bilgilerin Otomatik Olarak Değişimine İlişkin Çok Taraflı Yetkili Otorite Anlaşması” (Multilateral Competent Authority Agreement on Automatic Exchange of Information) hükümlerince düzenlemektedir. Federal Vergi İdaresi tarafından konuya ilişkin yasal altyapı 1 Ocak 2017 yılında yürürlüğe konmuştur. Bu kapsamda, hali hazırda AB, Hong Kong ve Singapur’la ikili anlaşmalarını tamamlayarak bilgi değişimine başlayan İsviçre birçok yeni ülkeyle daha otomatik bilgi değişimi başlatmak için çalışmalarına devam etmektedir.
Bu kapsamda, İsviçre Federal Meclis Üyesi tarafından 5 Mart tarihinde yapılan resmî açıklamaya göre İsviçre’nin toplamda 97 ülkeyle otomatik bilgi değişimi anlaşması imzaladığını ve halihazırda 89 ülkeyle bilgi değişimine başlanmasının beklendiği söylenmiştir.
Bu kapsamda, Türkiye’yle de anlaşmanın imzalandığı ve Türkiye ile gerçekleştirilecek bilgi değişimine ilişkin Türkiye’nin hem teknik hem hukuki anlamda gerekli altyapıya sahip olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca açıklamada zaman zaman dış politika anlamında Türkiye ile İsviçre arasında görüş ayrılıkları olsa da bu durumun iki ülke arasındaki mali konulardaki iş birliğinin önüne geçmeyeceği önemle belirtilmiştir.
Bu kapsamda, 1 Ocak 2021 ve sonrasında başlayan vergiye tabi dönemler için İsviçre ile Türkiye arasında gerekli hazırlıkların tamamlanmasının ardından bilgi değişimine başlanması öngörülmektedir. Bu kapsamda, ilk bilgi değişiminin 2021 mali yılına ilişkin 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle başlaması beklenmektedir.
Bilgi değişiminin başlamasıyla Türkiye’de mukim gerçek ve tüzel kişilerin İsviçre’de bulunan nakit vb. varlıklarına ilişkin finansal bilgiler Ortak Raporlama Standardı (CRS, Common Reporting Standard) kapsamında Türk Mali Otoritesiyle paylaşılmaya başlanacaktır.
Örneğin, İsviçre’deki bir bankadaki mevduat hesabında parası bulunan ve Türkiye’de yerleşik bir kişinin bankadaki hesaplarına ilişkin bilgiler İsviçreli banka tarafından önce İsviçre Vergi İdaresine bildirilecek, ardından da İsviçre Vergi İdaresi Türk vatandaşına ait banka bilgilerini (hesabın açılma tarihi, hesapta bulunan varlığın tutarı vb.) Türk Vergi İdaresi ile paylaşacaktır.
Eğer bu kişi söz konusu bankadaki mevduat hesaplarından elde ettiği kazançları geçmişte beyan edip Türkiye’de vergisini ödedi ise bu durumda vergisel açıdan herhangi bir sorun yaşanmayacağı düşünülmektedir.
Ancak, söz konusu Türk vatandaşı yurtdışı kazançlarını daha önce beyan etmediyse ve CRS sonrasında Türk Maliyesi bu durumu tespit edebileceğinden dolayı vergi cezaları dahil tarhiyat ile karşılaşma ihtimali bulunmaktadır.
CRS kapsamına giren gerçek kişilerin mevcut ve yeni açılacak hesapları açısından minimum bir tutar belirlenmemiş ancak bu durum ilgili ülkeye bırakılmıştır. Bununla birlikte, CRS kapsamında yüksek değerli ve düşük değerli hesaplar şeklinde bir sınıflandırma yapılmıştır. Buna göre, 1 Milyon USD’den fazla tutarda kıymeti barındıran hesaplar yüksek değerli ve riskli kabul edilmektedir ve büyük olasılıkla bildirime tabi tutulacaktır. Diğer taraftan, şirketlere ait mevcut hesaplar açısından raporlama kapsamına 250.000 USD üzerindeki hesaplar girmektedir. Yeni açılacak şirket hesapları açısından ise CRS’de herhangi bir alt limit belirlenmemiştir.
Bu durumda, konu ile ilgili tavsiyemiz vergi affından yasa ile belirlenen başvuru süresi olan 30 Haziran 2020 tarihi dolmadan yararlanmaktır. O nedenle, yurtdışında bulunan varlıklar için başvuruda bulunarak bunların Türkiye’de beyan edilmesinin doğru olduğu görüşüne sahibiz.
Buna göre, daha önceden herhangi bir şekilde beyan edilmemiş yurtdışı varlıkların af kapsamında Türkiye’ye getirilmesi durumunda;
- Bu varlıklar vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacak,
- Bunlar için vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacak,
- Söz konusu varlıklar için herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak,
- Ayrıca vergi cezası ve idari para cezaları da kesilmeyecektir.
Mevcut düzenlemeye bakıldığında yurtdışı varlıkların Türkiye’de 30 Haziran’a kadar af kapsamında beyan edilmesi ilgili kişinin fazlasıyla lehine görünmektedir. Söz konusu yurtdışı varlıklar diğer ülkeler tarafından Türk Maliyesine bildirildiğinde daha önceden vergi affından yararlanıldığından ve Türkiye’de beyan edildiğinden dolayı Maliye’nin ilgili kişiler hakkında bir işlem yapması mümkün olmayacaktır. O nedenle, Türkiye’de daha önceden beyan edilmemiş yurtdışı varlıkların 30 Haziran’a kadar af kapsamında beyan edilmesini tavsiye etmekteyiz.
Saygılarımızla.