
13.07.2020/03
13.07.2020/03
Risk, bir şirketin hedeflerine ulaşmasını olumsuz etkileyebilen bir olayın veya olaylar dizisinin neden olduğu olası kayıplardır. Bu tanımı ile riskin hem şirketin mevcut varlıklarını, hem de gelecekteki büyüme fırsatlarının geliştirilmesini içerdiğini ifade edebiliriz. Kısacası risk; bir şirketi mevcut varlıklarını korumaktan ya da hisse değerini arttırmaktan alıkoyan her şeydir.
Riskin iki temel unsuru bulunmaktadır;
Bir işletmede risk yönetim sistemi;
süreçlerinden oluşur ve paydaşlara makul bir güvence sağlar.
Kurumsal Risk Yönetimi, kurumun hedeflerine ulaşmasını etkileyen fırsatlar ve tehditlerin tespit edilmesi, tanımlanması, değerlendirilmesi, bunlara verilecek yanıtların kararlaştırılması ve bunların rapor edilmesi için tüm kurum çapında uygulanan, özel yapılandırılmış, istikrarlı, tutarlı, kesintisiz ve kurumun tümünde uygulanan sistematik bir süreçtir. Revize edilen COSO ERM Çerçevesi kapsamında eski ve yeni Kurumsal Risk Yönetimi tanımları da aşağıdaki gibidir.
Eski Tanım
Risk değerlendirme süreci, özü itibariyle finansal raporlamanın güvenilirliği başta olmak üzere işletmenin tüm olası ve gerçekleşmiş risklerine ilişkin tanımlama, analiz ve yönetim süreçlerinden oluşan bütünsel bir yapıdır. Risk değerlendirme süreci, devamında risklere ilişkin nasıl karşılık verileceğine dair aksiyonları da beraberinde getirmektedir.
Risk değerlendirmesi, temel olarak stratejik, finansal, operasyonel ve çevresel risk başlıkları altında tasnif edilebilir. Söz konusu ayrım daha detaylı ve farklı başlıklar eklenerek de genişletilebilir. İşletmeler öncelikle stratejik risklerinden başlayarak risk değerlendirme sürecini ele almalı ve söz konusu faaliyetin bir süreç olduğu unutulmadan, devamlı bir faaliyet olarak kurgulanmalıdır. Değişen koşulların ve zamanın riskleri de nitelik ve nicelik açısından değiştirdiği, risk tanımları ve önceliklerin değiştiği göz önünde bulundurulmalıdır.
İç kontrol bir yönetim sorumluluğu ise söz konusu risklerin değerlendirilmesi, tasnifi, önceliklendirilmesi de Yönetim’in sorumluluğundadır. Genel tanımlarda geçen “Yönetim” ifadesi organizasyonlarda temel olarak “İcra Faaliyetleri Ekibi” olarak algılanmalıdır. Kurumsal Yönetim ilkeleri gereği İcra Kurulu veya Üst Yönetim kurumun faaliyetlerden dolayı Yönetim Kurulu’na karşı sorumludur.
Risk Yönetimi kanuni bir zorunluluk ya da idari bir yaptırım gerektirmemektedir. Öte yandan kurumlar açısından en öncelikli konular arasında gelmelidir. Birçok işletme mevcut ve potansiyel risklerine yönelik bir risk değerlendirme çalışması yapsa da daha çok bireysel inisiyatiflerle ve bölümler özelinde gerçekleştirilmekte, kurumsal risk yönetimi bakışını yansıtmamaktadır.
Risk yönetimi denildiği zaman birden fazla standart ve uygulama akla gelmekle birlikte temel olarak COSO ERM ve ISO 31000 en önemlileridir.
ISO 31000 Risk Yönetim Standardı, risk yönetimi için uluslararası bir standarttır. Bu standart kapsamlı ilke ve yönergeler sağlayarak şirketlere risk analizleri ve risk değerlendirmelerinde yardım eder.
COSO ERM ise ilk defa 2004 yılında yayımlanıp daha sonra revize edilen çerçevesi ile kurumlara risk yönetimi konusunda yol gösterici olmaktadır. İlk 7. çerçeve yayınlandığından bu tarafa tüm dünya ülkelerinde ve kurumlarda, hedeflenen amaç ve alınan risk tutumu doğrultusunda riskin tanımlanması ve değerlendirilmesi açısından başarıyla uygulanmış olup riskin strateji ve amaçlarla bütünleştirilmesi açısından gelişmeye muhtaç bir potansiyeli mevcuttu. Bu sebeple güncellenen 2017 revizesi ile yeni risklerin ortaya çıkması, risklerin daha karmaşıklaşması, paydaşların risk yönetimi farkındalığının artması, daha iyi risk raporlaması beklentileri ve kurumsal risk yönetimindeki gelişmelerin çerçeveye yansıtılması konularında gelişim sağlanmıştır. Yeni çerçeve kapsamında beş adet bileşen ve yirmi adet prensip belirlenmiştir.
COSO ERM küpü yerine de; aşağıdaki şekil ve yaklaşım benimsenmiştir.