Sizi Arayalım
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamasında Yeni Dönem: Türkiye’de TSRS’nin Zorunlu Hale Gelmesi ve Uyum Sürecinde Dijital Dönüşüm Yaklaşımları

MAKALE: 16.07.2025/04

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamasında Yeni Dönem: Türkiye’de TSRS’nin Zorunlu Hale Gelmesi ve Uyum Sürecinde Dijital Dönüşüm Yaklaşımları

Centrum Türkiye İnovasyon Ortağı Sn. Doç. Dr. Ahmet Feyzioğlu tarafından kaleme alınan bu makalede, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (TSRS) yürürlüğe girmesiyle birlikte kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasında başlayan yeni dönem, zorunluluklar ve uyum sürecinde dijital dönüşüm yaklaşımları detaylı olarak ele alınmaktadır. TSRS kapsamındaki raporlama yükümlülükleri, şirketler için stratejik önemi, dijital çözümlerle desteklenen uyum süreçleri ve bağımsız denetim hazırlıkları kapsamlı bir şekilde incelenmektedir.

11.07.2025'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 22. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Sürdürülebilirlik, günümüzde yalnızca çevresel hassasiyetleri içeren bir kavram olmaktan çıkarak, işletmelerin stratejik karar alma mekanizmalarının temel bileşenlerinden biri haline gelmiştir. Artan toplumsal beklentiler, yatırımcı duyarlılığı, küresel iklim krizi ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası regülasyonlardaki gelişmeler, şirketlerin finansal performanslarının yanı sıra çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanlarındaki etkilerini de kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşmalarını zorunlu kılmıştır.

Bu çerçevede, Türkiye de önemli bir adım atarak 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)’ni yürürlüğe koymuştur. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan bu standartlar, sürdürülebilirlik raporlamasının Türkiye özelinde çerçevesini belirlemekte ve uyumlu raporlama yapılmasını zorunlu hale getirmektedir. İlk TSRS uyumlu raporların 2025 yılı içerisinde kamuoyuyla paylaşılması beklenmekte olup, bu süreç, ülkemizde sürdürülebilirlik alanında kurumsal olgunluğun önemli bir göstergesi olacaktır.

Bu çalışmamızda kurumsal sürdürülebilirlik standartları çerçevesinde atılması gereken adımlara ilişkin fikir vermek adına sürdürülebilirlik uygulamaları ve raporlama zorunluluklarının Türkiye uygulamaları hakkında değerlendirmelerde bulunacağız.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu Hazırlama Zorunluluğunda Güncel Uygulama

TSRS’ye göre, aktif toplamı 500 milyon TL, yıllık net satış hasılatı 1 milyar TL ve 250’den fazla çalışan kriterlerinden en az ikisini art arda iki yıl boyunca sağlayan işletmeler, sürdürülebilirlik raporlama yükümlülüğü altına girmiştir. Bu şirketler, 2024 yılına ait sürdürülebilirlik performanslarını raporlayarak, en geç 2025 yılının Eylül ayına kadar bu raporları kamuoyuyla paylaşmakla yükümlüdür. Finansal raporlarla uyumlu ve aynı takvime bağlı bir şekilde ilerlemesi beklenen bu süreçte, şirketlerin ayrıca TSRS 1 ve TSRS 2’de belirtilen açıklama yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve bağımsız denetime hazır bir raporlama yapısı sunmaları gerekmektedir.

TSRS’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, sürdürülebilirlik raporları artık yalnızca gönüllülük esasına dayalı kurumsal iletişim araçları olmaktan çıkarak, denetime tabi, kanunen zorunlu ve stratejik içerik taşıyan belgeler haline gelmiştir. Raporlama süreci, şirketlerin sadece geçmiş performanslarını açıklamakla sınırlı kalmamakta; aynı zamanda uzun vadeli hedeflerini, bu hedeflere ulaşma stratejilerini, risk ve fırsat analizlerini ve paydaş beklentilerini de sistematik biçimde ortaya koymalarını gerektirmektedir.

Bu gelişmeler, birçok şirketin içsel kapasitesini yeniden değerlendirmesini zorunlu kılmaktadır. Sürdürülebilirlik verilerinin derlenmesi, işlenmesi ve doğrulanabilir biçimde sunulması; geleneksel veri yönetim sistemleriyle yürütülemeyecek kadar kapsamlı hale gelmiştir. Ayrıca TSRS’nin getirdiği açıklama yükümlülükleri, özellikle emisyon yönetimi, enerji verimliliği, insan hakları, tedarik zinciri sürdürülebilirliği ve yönetişim yapısına dair detaylı göstergeleri kapsamaktadır. Bu noktada dijital çözümler ve uzman destek hizmetleri önemli rol oynamaktadır.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporları Çalışmalarında Sizlere Destek Olabiliriz

Sürdürülebilirliğe yönelik süregelen taahhüdümüz kapsamında vergi, bağımsız denetim, iç denetim ve yönetim danışmanlığı alanlarında verdiğimiz hizmetleri küresel regülasyonlar ve zorunluklar doğrultusunda geliştirerek 2023 yılında başlattığımız Kurumsal Sürdürülebilirlik Yol Haritası ve Sürdürülebilirlik Raporu Danışmanlığı hizmetlerimizin yanında geliştirdiğimiz Sustainfinity platformu, kurumların TSRS, GRI ve diğer uluslararası sürdürülebilirlik standartlarına uyumunu dijital ortamda sistematik olarak yönetmelerine olanak tanıyan bütünleşik bir sürdürülebilirlik yönetim sistemidir. Platform, sürdürülebilirlik stratejisi oluşturulmasından performans göstergelerinin (KPI) takibine; paydaş analizi ve önceliklendirmeden, kurumsal karbon ayak izi hesaplamasına; TSRS’ye uygun içeriklerin otomatik olarak oluşturulmasından, yapay zekâ destekli rapor analizine kadar tüm süreçleri uçtan uca desteklemektedir.

Sustainfinity, işletmelere yalnızca teknik bir yazılım desteği sunmamakta; aynı zamanda sürdürülebilirlik yönetimini karar alma süreçlerine entegre etmeye olanak tanıyan stratejik bir araç olarak konumlanmaktadır. Platformun sunduğu merkezi veri yönetimi altyapısı sayesinde, farklı departmanlardan gelen veriler tek bir sistem üzerinden toplanarak standartlara uygun biçimde raporlanabilmekte, denetim süreçlerine hazır hale getirilmektedir. Özellikle TSRS’nin öngördüğü doğrulanabilirlik ve izlenebilirlik ilkeleri doğrultusunda tasarlanan veri yapısı, bağımsız denetim süreçlerinde şirketlere önemli bir güvenlik ve şeffaflık avantajı sağlamaktadır.

Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik danışmanlığı hizmetlerimiz kapsamında, firmaların sürdürülebilirlik politikalarını oluşturma, TSRS uyum stratejilerini belirleme, veri toplama süreçlerini kurgulama, yönetim raporları üretme ve bağımsız denetim hazırlıklarını yürütme konularında rehberlik sağlanmaktadır. Saha uygulamaları, sektör bazlı analizler, risk ve fırsat senaryoları, çalışanlara yönelik sürdürülebilirlik eğitimleri ve kurumsal kapasite artırımı gibi alanlarda da danışmanlık desteği sunulmaktadır.

Bugüne kadar enerji, imalat, finans, teknoloji ve perakende gibi çeşitli sektörlerde yürüttüğümüz sürdürülebilirlik projeleri, şirketlerin hem mevzuata uyum sağlamalarını hem de kurumsal dönüşüm yolculuklarını stratejik bir çerçevede yürütmelerini mümkün kılmıştır. Bu süreçte edindiğimiz gözlemler, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel hedeflerle sınırlı kalmaması, aynı zamanda kurumsal itibar, yatırımcı güveni, müşteri bağlılığı ve uzun vadeli rekabet avantajı açısından da belirleyici bir unsur olduğunu göstermektedir.

TSRS kapsamında sürdürülebilirlik raporlarının bağımsız denetim sürecine tabi tutulacak olması da ayrı bir önem arz etmektedir. 2025 yılı itibarıyla bu raporların güvenilirliğinin KGK tarafından yetkilendirilmiş denetim kuruluşlarınca onaylanması gerekecektir. Bu bağlamda, işletmelerin raporlama süreçlerini yalnızca içerik üretimi düzeyinde değil; metodolojik açıklık, veri doğruluğu, izlenebilirlik ve standartlara uygunluk açısından da kurgulamaları zorunludur.

Sonuç

Sürdürülebilirlik raporlaması, Türkiye’de ve dünyada kurumsal yönetimin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. TSRS’nin zorunlu hale gelmesiyle birlikte, bu alanda yalnızca yükümlülükleri yerine getirmek değil; sürdürülebilirliği bir iş modeli haline getirmek, şirketlerin uzun vadeli başarısı için kritik hale gelmiştir. Dijital çözümlerle desteklenen, stratejik bakış açısıyla yönetilen ve güçlü bir teknik altyapıyla beslenen sürdürülebilirlik uygulamaları, geleceğin kurumsal dünyasında fark yaratan temel unsur olacaktır. Bu bağlamda, sürdürülebilirliği yalnızca bir raporlama sorumluluğu olarak değil, aynı zamanda bütüncül bir dönüşüm fırsatı olarak görmek gerekmektedir.

Sürdürülebilir bir geleceğe birlikte ilerlemek isteyen paydaşlarımızın her zaman yanındayız ve sizlerle tanışmayı heyecanla bekliyoruz.