Sizi Arayalım
Teknoparklarda Vergi İstisnalarında Güncel Gelişmeler: Seri Üretim ve Kur Farklarının Vergilendirilmesi ile Ücret İstisnası Üst Sınırı

MAKALE: 24.10.2025/11

Teknoparklarda Vergi İstisnalarında Güncel Gelişmeler: Seri Üretim ve Kur Farklarının Vergilendirilmesi ile Ücret İstisnası Üst Sınırı

Centrum Türkiye Kıdemli Müdürü Sn. Galip Duman tarafından kaleme alınan bu makalede, Teknoparklarda uygulanan vergi istisnalarındaki güncel gelişmeler ele alınmaktadır. 4691 sayılı Kanun çerçevesinde seri üretimin kurumlar vergisi ve KDV istisnalarına etkisi; gayrimaddi hak payının transfer fiyatlandırmasıyla ayrıştırılması; KDV Kanunu geçici 20 kapsamında yazılım teslimlerinde istisna ile seri üretimden doğan teslimlerde istisnanın sınırları; kur farklarının istisna kapsamındaki değerlendirilmesine dair görüşler ve uygulama tartışmaları; ayrıca 7555 sayılı Kanun ve 331 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile teknopark personeline sağlanan gelir vergisi stopaj teşviki ve damga vergisi istisnasına getirilen “brüt asgari ücretin 40 katı” üst sınırı ayrıntılarıyla incelenmektedir. Uygulayıcılar için, istisna-matrah tespiti, belge ve kayıt düzeni, iade/terkin süreçleri ile riskleri minimize edecek “güvenli alan” yaklaşımları pratik önerilerle sunulmaktadır.

21.10.2025'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 23. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Teknoloji geliştirme bölgelerinin kuruluş amacı, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda açıklandığı üzere; üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik altyapıyı sağlamaktır.

Teknoloji geliştirme bölgelerine ilişkin avantajlar 06.07.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinde düzenlenmiş olup daha sonra 5035 sayılı Kanun ile eklenen geçici 2 nci madde ile vergisel düzenlemeler yapılmıştır.

5035 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanuna eklenen geçici 2 nci maddede sadece istisna uygulamasının süresi düzenlenmiş olup, yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançları ile Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım, tasarım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının 31/12/2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. Ortaya çıkan ihtiyaçlar, ihracatın artırılması, teknoloji yoğun üretimin gelişmesi, üretim verimliliğinin ve ürün kalitesinin artırılması ve katma değerli üretimin daha fazla teşvik edilmesi amaçlarıyla bu süre birkaç kez uzatılmış olup, son olarak 28/01/2021 tarihli ve 7263 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle de 31/12/2028 tarihine kadar uzatılmıştır.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile sağlanan vergisel teşvikleri kısaca gelir/kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve ücretlere sağlanan gelir vergisi stopajı ve damga vergisi ile gümrük vergisi istisnası şeklinde sayabiliriz.   

Bu çalışmamızda, kamu otoritesi tarafından teknoparklarda üretimin teşvik edilmesi amacıyla yapılan vergisel düzenlemelerdeki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerimize yer vereceğiz.

Teknoparklarda Yapılan Seri Üretim ve Vergilendirilmesi

Teknoloji geliştirme bölgelerindeki kurumlar vergisi istisnası uygulamalarına ilişkin tartışmalı konulardan bir tanesi, bu bölgelerde üretilen gayrimaddi hakların/yazılımların şirket bünyesinde kullanılması ve bölgede üretilen ürünün/yazılımın seri üretimidir.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.2.2. Yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi istisnasının kapsamı” başlıklı bölümünde; “Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflerin, münhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançların 31/12/2028 tarihine kadar kurumlar vergisinden istisna olduğu, bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin bölge dışında gerçekleştirdikleri faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamayacağı, teknoloji geliştirme bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan şirketlerin, bu faaliyetler sonucu buldukları ürünleri kendilerinin seri üretime tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnadan yararlanabileceği, ancak, lisans, patent gibi gayrimaddi haklara bağlanmamış olmakla birlikte uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon, ek yazılım gibi faaliyetlerden elde edilen kazançların istisna kapsamında değerlendirileceği, ayrıca teknoloji geliştirme bölgelerinde tasarım faaliyetleri sonucu buldukları ürünleri kendileri seri üretime tabi tutarak pazarlayan mükellefler, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançlarının tasarıma isabet eden kısmını, transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırmak suretiyle istisnadan yararlanabileceği, üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan kazancın diğer kısmının ise istisna kapsamında değerlendirilmeyeceği,” açıklamalarına yer verilmiştir.  

Bir Ar-Ge projesi başarı ile sonuçlanabileceği gibi başarısızlıkla da sonuçlanabilir. Böyle bir durumda Ar-Ge projesinin seri üretim faaliyeti konusunda Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 17.07.2019 tarih ve E.50642 sayılı özelgede, “Söz konusu proje kapsamında geliştirdiğiniz ürünün deneme üretiminin yapılıp pazarlanabilir aşamaya geldiği sırada seri üretimin başladığı kabul edilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Dolayısıyla prototip/pilot üretim aşamalarındaki ürünün Ar-Ge faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi ve dolayısıyla da elde edilecek kazancın bütünüyle Ar-Ge istisnası kapsamında kabul edilmesi gerekir. Ne zamanki proje başarılı bir şekilde tamamlanarak ürün ortaya çıkar, bundan sonraki üretimlerin seri üretim kapsamında değerlendirilmesi ve Tebliğ’de de açıklandığı üzere, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmının transfer fiyatlandırması esaslarına göre ayrıştırılmak suretiyle istisnaya tabi tutulması gerekir.

KDV istisnasına yönelik düzenleme ise 3065 sayılı KDV Kanunu’nun geçici 20 nci maddesinde düzenlenmiştir. KDV Kanunu geçici madde 20/1’de; “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden müstesnadır. Bu kapsamda istisna edilen işlemler bakımından bu Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.” hükümler yer almaktadır.

Konuyla ilgili KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/G-2 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde ve İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Verilen Teslim ve Hizmetler bölümünde; “Teknoloji geliştirme bölgelerinde veya ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde bulunan mükelleflerin 31/12/2028 tarihine kadar bu bölgede ürettikleri sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımları şeklindeki teslim ve hizmetleri KDV’den istisnadır. Söz konusu bölgede üretilen yazılımın farklı kişilere satılması ya da satışın CD veya elektronik ortamda yapılması istisna uygulanmasına engel değildir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Mezkur Tebliğde konuyla ilgili olarak yer verilen örneklerde, bir şirketin teknoloji geliştirme bölgesindeki faaliyetleri neticesinde ürettiği bir ürünün lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmının KDV’den istisna olduğu ancak, söz konusu ürünün seri üretime tabi tutulup pazarlanmasından elde edilen ürünlerin bedelinin tamamı için istisnadan yararlanılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

Konuya ilişkin olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 03.02.2023 tarih ve E.166932 sayılı özelgede özetle; “Teknokentlerde faaliyette bulunan mükelleflerin buralarda ürettikleri yazılımların satışından elde ettikleri kazançların vergiden istisna olduğu, bu yazılımın kiralanması veya satışında KDV istisnası da uygulanmakta olduğu, ancak seri üretime tabi tutulan bir başka ifade ile pazarlanan yazılımların satışında KDV istisnası; bu yazılımın sadece gayrimaddi hakka isabet eden kısmına uygulanacağı” açıklanmıştır.

Dolayısıyla teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan mükelleflerin, bölgede ürettikleri yazılımların teslim ve hizmetleri KDV’den istisna olup, ancak seri üretime tabi tutularak pazarlanan yazılımların tesliminde KDV istisnasından yararlanılamayacağı 1 seri no.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirtilmiştir.

Kur Farklarının Vergilendirilmesi

Henüz Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özelge havuzunda yayınlanmamış olmakla birlikte sosyal mecralarda paylaşılmakta olan Ankara Defterdarlığının 30.07.2025 tarih ve E-38418978 sayılı özelgesinde, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren şirketler açısından kur farklarının vergisel durumu hakkında önemli açıklamalar yapıldığı gözlemlenmiştir. Bu özelgeyle birlikte, Ar-Ge ve yazılım faaliyetlerinden elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi uygulamasında, dövizli işlemlerden kaynaklanan kur farklarının değerlendirilmesinde vergi idaresince görüş değişikliğine gidildiği yorumlanmaktadır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde konuyla alakalı olarak aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir:

“5.12.2.4. İstisna kazanç tutarının tespiti

4691 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde yer alan istisna, bir kazanç istisnası olup istisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın tamamı kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

İstisna kazancın ve bu bağlamda kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, Kanun uygulaması kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi ve istisna kapsamında olan faaliyetlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

Kanun uygulaması kapsamında istisna olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların istisna kapsamında olmayan diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilmesi mümkün değildir.

Bölgede faaliyet gösteren mükelleflerin, 4691 sayılı Kanun kapsamı dışındaki ticari işlemlerinden elde edecekleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu kapsamda, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri, yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, diğer kurumlardan geri ödeme koşuluyla sermaye desteği olarak sağlanan yardımlar, borç mahiyetinde olduğundan bu yardımların ticari kazanca dahil edilmesi söz konusu olmayacaktır.

Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren mükelleflere, istisnadan yararlanan Ar-Ge ve tasarım projelerine ilişkin olarak, TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları ile diğer kurumların bu mahiyetteki her türlü bağış ve yardımları, kurum kazancına dahil edilecek ve istisnadan yararlandırılacaktır.”

Özelgede; teknoloji geliştirme bölgesinde yürütülen proje kapsamında bedeli döviz cinsinden belirlenmiş olan satış kaynaklı alacağın kur değerlemesine tabi tutulması kaynaklı ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın hesabında dikkate alınıp alınmayacağı sorulmuştur. Söz konusu özelgede konuya ilişkin olarak aşağıdaki şekilde görüş verildiği görülmüştür:

“…

Tebliğde de belirtildiği üzere, Bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetleri kapsamındaki kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmekte olup bu faaliyetlere ilişkin döviz cinsinden alacaklar tahsil edilinceye kadar oluşan kur farkları da istisna kapsamındadır. Ar-Ge faaliyetlerinden elde edilse dahi nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan gelirler, yabancı paraların değerlenmesinden kaynaklanan kur farkları ise anılan istisna kapsamında değildir. Yine, yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetleri kapsamı dışında elde edilen gelirler ile olağandışı gelirler de istisna kapsamı dışındadır.”

Bahsi geçen özelgede özetle, “Teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı gelirleri, 4691 sayılı Kanun kapsamındaki ticari işlemlerden elde edilen gelir olarak değerlendirildiğinden, söz konusu istisnanın kapsamında olacağı; Banka hesaplarındaki döviz mevcutlarına ilişkin ortaya çıkan kur farkı gelirlerinin ise Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2. maddesinde yer verilen istisna kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,” görüşlerine yer verilmiştir.

Tebliğde, olağandışı gelirlerin istisna kapsamında olmadığının ve bu kapsamda nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirlerinin ve yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan kur farklarının istisna kapsamında değerlendirilmeyeceğinin belirtilmesine karşın özelgede, teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı gelirlerinin istisna kapsamında olacağına, banka hesaplarındaki döviz mevcutlarına ilişkin ortaya çıkan kur farkı gelirlerinin ise istisna kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığına yer verilmiştir.

Söz konusu özelgede yer verilmiş görüş uygulayıcılarca, Tebliğde yer alan, “yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan kur farkları” ibaresinin hangi varlıkları/aktifleri refere ettiği konusunda tartışmalara sebep olmuş, ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığınca aynı konuya ilişkin olarak 2019 yılında tam aksi yönde, yani kur farklarının söz konusu istisnaya konu edilemeyeceği yönünde verilmiş olan özelgedeki görüşünü değiştirdiği şeklinde yorumlanmıştır.

Söz konusu özelge henüz Gelir İdaresi Başkanlığının mevzuat sayfasında yer almamakta olup konunun takip edilmesinde yarar görmekteyiz.

Teknoparklarda Ücret İstisnası Üst Sınırı

24 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan 7555 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan personel gelir vergisi teşviki ve damga vergisi istisnası hesaplamalarına ilişkin ifadelerde değişiklik yapılmıştır.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunun geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan destek kapsamındaki personelin ücretlerine ilişkin istisnalar, asgari ücretin en fazla kırk katı ile sınırlandırılmıştır.

4691 sayılı Kanun kapsamında gelir ve damga vergisi istisnası uygulamasına yönelik açıklamaların yer aldığı 331 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği 04.09.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Tebliğin 3’üncü maddesinde aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır:

“(1) Bölgede çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin brüt asgari ücretin kırk katını aşmayan kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden 193 sayılı Kanunun 23. maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen asgari ücret istisnasına isabet eden vergi düşüldükten sonra kalan vergi tutarı; verilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir. Ayrıca, bu kapsamdaki ücretlere ilişkin düzenlenen kağıtların, brüt asgari ücretin kırk katını aşmayan kısmına damga vergisi istisnası uygulanacak olup aşan kısmı ise genel hükümler çerçevesinde damga vergisine tabi tutulacaktır.

(2) Bölgede çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin ücret gelirinin ilgili aydaki brüt asgari ücretin 40 katından fazla olması halinde, terkine konu edilecek teşvik tutarı asgari ücretin brüt tutarının 40 katına isabet eden vergiden ilgili aydaki asgari ücrete isabet gelir vergisi tutarı düşüldükten sonraki kısmıyla sınırlı olacaktır. Ancak personele ödenen ücretin brüt asgari ücretin kırk katından düşük olması halinde ise bu ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisinin asgari ücret istisnası düşüldükten sonraki kısmının tamamı gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilecektir.”

Tebliğe göre, terkin tutarına ilişkin hesaplama, Ar-Ge, tasarım ve destek kapsamında çalışan personelin her biri için ayrı ayrı yapılarak Tebliğin 1 nolu ekinde yer alan “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu Kapsamında Gelir Vergisi Stopajı Teşvikine İlişkin Bildirim” tablosunda gösterilecek ve bu bildirim muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ekinde ilgili vergi dairesine verilecektir.

Dolayısıyla teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan ar-ge, tasarım, yazılım ve destek personellerine uygulanan gelir vergisi stopajı teşviki ile damga vergisi istisnası, brüt asgari ücretin 40 katı ile sınırlandırılmış olup, Bölgede çalışan personellerin bu görevleriyle ilgili ücretlerinin brüt asgari ücretin 40 katını aşan kısmı üzerinden hem gelir vergisi ve hem de damga vergisi ödenmesi söz konusudur. İlgili değişiklik 2025 yılı Ağustos ayından itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.

Sonuç

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesiyle düzenlenen vergisel teşvikler son dönemlerde yapılan değişiklikler ve yayımlanan tebliğ ve özelgelerle güncellenmiş ve yeniden düzenlenmiştir.

Teknoloji geliştirme bölgelerindeki kurumlar vergisi istisnası uygulamalarına ilişkin tartışmalı konulardan bir tanesi bölgede üretilen ürünün/yazılımın seri üretimi hususudur. Teknopark bünyesinde yapılan seri üretimin kurumlar vergisi istisnası uygulamasında öncelikle seri üretime isabet eden gayrimaddi hak bedelinin ayrıştırılarak istisnaya tabi tutarın tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, yapılan üretimin Sanayi Sicil Belgesi kapsamında olması halinde, kazancın istisnaya konu edilemeyen kısmı için KVK 32/8 maddesi kapsamında %1 oranında indirimli kurumlar vergisi uygulanması da söz konusu olacaktır. Konunun KDV açısından değerlendirilmesinde ise, seri üretim sonucu yapılan teslim ve hizmetlerin KDV istisnasından yararlanamayacağı 1 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliği’nde açıkça belirtilmiştir.

Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyette bulunan şirketlerin vergisel teşviklerden yararlanması noktasında özellikle kur farklarının istisna kapsamına girip girmediği hususundaki özelgenin takip edilmesinde yarar görmekteyiz. Her ne kadar 30 Temmuz 2025 tarihli özelgede, Teknokentlerde faaliyet gösteren şirketler açısından kur farklarının vergisel durumu hakkında görüş değişikliğine gidildiği yorumlansa da, özelgenin henüz Gelir İdaresinin web sayfasında mevzuat bölümünde yayınlanmamış olması ve Tebliğde yer alan ifadelerin geçerliliğini koruyor olması dikkate alındığında, güvenli alanda kalma adına, döviz cinsinden alacaklarla ilgili kur farkı gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmemesi daha doğru olacaktır.

7555 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler uyarınca, Ar-Ge, tasarım ve teknopark personeline uygulanan gelir vergisi stopajı teşviki ile damga vergisi istisnası brüt asgari ücretin 40 katı ile sınırlandırılmıştır.