Sizi Arayalım
2024 Yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Hususlar

MAKALE: 28.01.2025/01

2024 Yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Hususlar

Centrum Türkiye Yönetici Ortağı Sn. Dr. Burçin Gözlüklü'nün hazırladığı bu makalede, 2024 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinde dikkat edilmesi gereken önemli hususlar ele alınmaktadır. Küresel asgari kurumlar vergisi uygulaması, iştirak hissesi satış istisnasındaki değişiklikler, hizmet ihracından elde edilen kazançlara yönelik indirim oranları ve enflasyon düzeltmesi gibi kritik konular kapsamlı şekilde incelenmiştir. Ayrıca, finansman gider kısıtlaması, kur korumalı mevduat hesapları, geçmiş yıl zararlarının mahsubu ve kıymetli madenlerde değerleme gibi konular hakkında detaylı bilgilere yer verilmiştir. Makale, mükelleflerin beyannamelerini hatasız ve güncel mevzuata uygun şekilde doldurmalarına rehberlik etmektedir.

27.01.2025'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 20. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14. maddesine göre, 2024 hesap dönemi içerisinde elde edilen kurum kazançları, 30.04.2025 tarihine kadar, mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir.

Türk vergi mevzuatı dinamik bir yapıda olup sürekli değişikliklere uğradığı için her kurumlar vergisi beyanname döneminde bazı hatırlatmaların yapılması icap etmektedir. Çalışmamızda bu kapsamda, kurum kazançlarının vergilendirilmesi, indirim ve istisnalar ile kurumlar vergisi beyannamesinin doldurulması başta olmak üzere özelliği olan bazı konularda kısa açıklamalar yapılacaktır.

Küresel Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması

02.08.2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7524 sayılı Kanun ile Kurumlar Vergisi Kanununa Ek-1 ila Ek-13. maddeler eklenmiş olup söz konusu maddelerin yürürlük tarihi olarak normal hesap dönemini kullanan mükellefler için 01.01.2024, özel hesap dönemin kullanan mükellefler için 2024 yılında özel hesap döneminin başladığı tarih belirlenmiştir.

Nihai ana işletmesinin uluslararası kabul görmüş muhasebe standartlarına göre hazırlanmış konsolide finansal tablolarında yer alan yıllık konsolide geliri 750 milyon Euro karşılığı Türk Lirası sınırını aşan çok uluslu işletme (ÇUİ) gruplarına ait bağlı işletmelerin kazançları, ilgili mali dönemde yerel ve küresel asgari tamamlayıcı vergiye tabi olacaktır. Uygulamanın kapsamına nihai ana işletmelerinin son dört hesap döneminin en az ikisinde yıllık konsolide gelirleri 750 milyon EUR’yu aşan çok uluslu işletme gruplarının kazançları girmektedir.

Verginin konusu, muafiyet ve istisnalar, matrahı, oranı ve hesaplama ayrıntıları hakkında bilgileri ihtiva eden makalemiz 21.10.2024'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 19. sayısında yer almakta olup kapsamın belirlenmesi ve olası vergi hesapları için hazırlıkların başlamış olması gerektiğini ifade edebiliriz.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e Bendinde Yer Alan İstisna

27.11.2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 9160 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e bendi kapsamında iştirak hisselerinin satışında daha önce %75 olarak uygulanan istisna oranı %50 olarak belirlenmiştir.

Söz konusu kararın yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan aşağıdaki kıymetlerin satışından doğan kazançların, 27.11.2024 tarihi öncesine gerçekleşen satış işlemlerinde istisna oranı %75, 27.11.2024 tarihi sonrasında gerçekleşen satış işlemlerinde ise istisna oranı %50 olarak uygulanması gerekmektedir.

  1. İştirak hisseleri
  2. Kurucu senetleri,
  3. İntifa senetleri,
  4. Rüçhan hakları ve
  5. Bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma payları
    1. Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları
    2. Diğer yatırım fonu katılma payları ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen, (d) bendindeki istisnadan yararlanamayan fon ve ortaklıklar

KVK 5/3. Maddesi uyarınca Gelir idaresinin özelge bağlamında vermiş olduğu görüşlere göre, kurumların en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yukarıdaki kıymetlerin zararına satılması halinde istisna oranına isabet eden kısmın KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Ayrıca istisnadan yararlanılan tutarın, 01.01.2025-30.04.2025 tarihleri arasında özel fona alınması gerekmektedir.

Hizmet İhracından Elde Edilen Kazançlara İndirim Uygulaması

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ğ bendine göre Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan bazı hizmetlerden elde edilen kazancın %50 si beyanname üzerinden indirilebiliyordu.

7491 sayılı Kanunla 01.01.2023 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, indirim oranı %80 e çıkarılmış olup, kazancın kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye getirilmesi şartı getirilmiştir. Kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihe kadar kazancın kısmen Türkiye’ye getirilmesi halinde, indirimden kısmen yararlanma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle kazancın tamamının Türkiye’ye getirilmesi gerekmektedir.

Enflasyon Düzeltmesi Kapsamında Dikkat Edilecek Hususlar

Geçici vergi dönemleri kurumlar vergisi beyan döneminin parçalarından oluştuğu için 01.01.2024-31.12.2024 dönemine ait Gelir tablosunda enflasyon düzeltmesi nedeniyle ya kar ya da zarar oluşabileceği, dolayısıyla Gelir Tablosunda aynı anda hem 648 hem de 658 No.lu hesapların bir arada olmaması gerektiği değerlendirilmektedir.

Finansman gider kısıtlaması uygulaması, 31.12.2024 tarihli düzeltilmiş bilançonun üzerinden hesaplanması gerekmektedir

31.12.2023 yılında özkaynak kalemlerine ait enflasyon fark hesaplarının düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararına mahsubu mümkün bulunmaktadır. Ancak 2024 yılında yapılan düzeltme işlemlerinde enflasyon düzeltme farklarının karşı ayağı dönem net karı/zararı olduğu için mahsubu mümkün bulunmamaktadır.

Yıllara sari inşaat ve onarım işlerinde işlerinde 2024 yılı içerisinde kapanan hesaplar için 2023 yılı enflasyon farklarının geçmiş yıl karları/zararlarına, geri kalan kısmının gelir/gider hesaplarına aktarılması gerekmektedir.

Gelir/Kurumlar Beyannamesinde 2023 Yılı İtfa Edilmemiş ROFM Payının İndirilmesi: 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoya ait düzeltme ile sınırlı olmak üzere, amortisman süresi bitmemiş olan kıymetlere ilişkin maliyet veya alış bedelinden düşülen reel olmayan finansman maliyetinden amortisman ayrılmamış tutar, 2024 ve sonraki hesap dönemlerinde 5 yılda ve eşit taksitler halinde dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Enflasyon düzeltmesi uygulamasında, söz konusu reel olmayan finansman maliyetleri bilançoda gözükmeyeceği için, bunların mukayyet değerleri ile beyanname üzerinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Ancak, amortismana tabi bu iktisadi kıymetin 1/1/2024 tarihinden sonra satılması halinde, satış tarihi itibarıyla reel olmayan finansman maliyetinin itfa olunmayan kısmının, kıymetin satıldığı hesap döneminde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında İstisna Uygulamasına Dikkat

Kur Korumalı Mevduat uygulaması 29.01.2022 tarihinde mevzuatımıza girmiş olup, Kurumların 31.12.2021, 31.03.2022, 30.6.2022, 30.9.2022, 31.12.2022, 31.03.2023, ve 30.6.2023 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 30/06/2024 tarihine kadar dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar  kurumlar vergisinden müstesna edilmişti. Söz konusu hesaplardan elde edilen gelirler istisna olduğu için herhangi bir vergi kesintisi yapılmamaktaydı.

Söz konusu uygulama 30.06.2024 tarihinde sona ermiş olup 30.06.2024 tarihinden sonra yenilenen KKM hesaplarından elde edilen gelirler istisna kapsamından çıkarılmıştır.

30.06.2024 tarihinden önce açılmış olan, ancak vadesi 30.06.2024 tarihinden sonra biten KKM hesaplarından elde edilen kur farkları ve faiz gelirleri için istisna uygulaması vade tarihine kadar devam etmektedir.

İstisna kapsamında olmayan faiz gelirleri üzerinden bankalarca stopaj uygulanması gerektiği tabidir.

Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması

Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unun gider olarak indirilmesi kabul edilmeyip, KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı vb. uygulamalar nedeniyle KKEG olarak dikkate alınan finansman giderleri, finansman gider kısıtlaması uygulamasında dikkate alınmamaktadır.

Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Buna göre aşağıdaki giderler kısıtlama kapsamı dışında tutulacaktır:

  • Herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın doğan giderler (Ör; Banka hesap işletim ücreti, ekstre masrafı vb.)
  • Teminat mektubu komisyonları
  • İpotek masrafları
  • Tahvil ihracı için yapılan giderler
  • Erken ödeme veya peşin ödeme iskontoları
  • Kredi sözleşmesine ait damga vergisi, banka havale-EFT masrafları vb.
  • Kredi taksiti üzerinden hesaplanan BSMV’ler ise kısıtlamaya tabidir.

Ayrıca, işletmelerce banka vb. kurumlardan temin edilen kredilerin, bu işletmelerin üzerinde herhangi bir finansman yükü kalmaksızın grup şirketlerine aktarılması halinde, bu kredilere ilişkin finansman giderinin, krediyi devralan ve fiilen kullanan şirket bünyesinde gider kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir.

Yabancı kaynak toplamının özkaynağı ne kadar aştığının tespitinde, finansman gider kısıtlaması öncesi hesaplanan, dönem karı üzerinden vergi karşılığı ayrılmış gibi işlem yapılması gerekmektedir.

Kasa ve Ortaklar Cari Hesapları İçin Adat Hesaplanması

Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirketler ve anonim şirketler, ortaklarından veya yöneticilerinden farklı bir tüzel kişiliğe, mal varlığına, borç veya alacaklara sahip olmaktadır. Bu nedenle ortak ve ortakla ilişkili kişilere şirketler tarafından sağlanan menfaatlerin emsallere uygun bir fiyatla fiyatlandırılması gerekmektedir.

Mali idare tarafından beyanname ekinde yer alan bilançolar analiz edilerek, yüksek bakiye veren kasa ve ortaklar cari hesapları ile faiz gelirleri karşılaştırılarak izaha davet edilmekte veya incelemeye sevk edilmektedir.

İnceleme elemanları tarafından ihtiyaç fazlası kasa mevcudu ile ortaklardan alacaklar hesaplarında yer alan tutarların, ortaklar tarafından kullanıldığı varsayımı ile söz konusu finansman hizmetinin faiz geliri ve KDV si üzerinden re’sen tarhiyat yapılmaktadır.

Bu nedenle ihtiyaç fazlası kasa mevcudu ile ortaklardan alacaklar bakiyesi üzerinden adat hesaplanması ve ortaklara adat faturası kesilmesi gerekmektedir.

VDK Danışma Kurulunun 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04 – 394 sayılı Kararına göre, transfer fiyatlandırması incelemelerinde mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu ve Beyannamede Gösterimi

5520 sayılı Kanunun 9. Maddesine göre, Kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar indirim konusu yapılır:

12.03.2023 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7440 sayılı Kanun ve diğer matrah artırım kanunlarına istinaden matrah artırımı yapılan hesap dönemlerine ait olan(2022 hariç) geçmiş yıl zararları, 2024 yılı beyannamesinde mahsup edilirken %50 oranında dikkate alınması gerekmektedir. 2022 yılı ve önceki dönemlere ilişkin matrah artırımı yapılmış olması durumunda bu yıla ilişkin varsa zararın tamamı 2024 yılı beyannamesinde indirim konusu yapılamayacaktır.

Ayrıca bilançoda yer alan ticari zararın değil, mali zararın beyanname üzerinden mahsup edilmesi gerektiği için enflasyon düzeltme zararlarının mali zarar olarak kabul edilerek, zarar mahsubu yapılmaması gerekmektedir.

Kıymetli Madenlerde Değerleme

Vergi Usul Kanununa eklenen ve 02.08.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren düzenlemeye göre “Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel olarak, bu rayiç yerine maliyet bedeli esas alınır.

Bu madde hükmü kıymetli maden ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. Alacak ve borçların değerleme günü kıymetine ircasına ilişkin olarak 280 inci, 281 inci ve 285 inci maddelerde yer alan hükümler bu fıkra kapsamındaki alacak ve borçlar bakımından da geçerlidir.”

Bu düzenlemeler yapılmadan önce, bilançolarda yer alan ve herhangi bir menkul kıymetle temsil edilmeyen kıymetli madenler, VUK’da bunlar için tayin edilmiş başkaca bir değerleme ölçüsü olmadığı için “emtia” olarak kabul edilip maliyet bedeli ile değerlenmekteydi.

Yapılan düzenleme uyarınca, kıymetli maden üretim ve alım-satımı ile iştigal eden mükelleflerin aktiflerinde ticari mal olarak kayıtlı olanlar hariç olmak üzere, mükelleflerin aktiflerinde tasarruf/yatırım amacıyla tutmuş oldukları kıymetli madenler ile kıymetli maden ile olan alacak ve borçlar borsa rayici ile, yoksa maliyet bedeli ile değerlenecektir.

Kıymetli madenlere dayalı fiziki ya da kaydi olarak açılan mevduat hesapları ile kredi hesapları da borsa rayici ile değerlenmelidir. Kıymetli maden ile olan mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.

Bu değerlemede esas alınması gereken borsa rayicinin, “Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası”nda oluşan değer olduğu anlaşılmaktadır.

Nakdi Sermaye Artırımı Faiz İndirimi Uygulaması

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesine 27/3/2015 tarihinde eklenen bent ile  “Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si.” nin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden kazancın bulunması halinde indirim imkanı getirilmiştir.

26.10.2021 tarihinden itibaren ise ilgili bende, “Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır” hükmü eklenmiştir. Ayrıca ilk halinde sınırsız şekilde yararlanılmasına imkan bulunan nakdi sermaye indiriminden, 5/7/2022 tarihinden itibaren sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılabilecektir. 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde hesaplanacak Nakdi Sermaye artışındaki faiz indirimi için kullanılacak faiz oranı %55,53 olarak ortaya çıkmış olup beyannamede söz konusu indirimin yapılması unutulmamalıdır.

İlave Ar-Ge İndirimi

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında kurulan ve aşağıda belirtilen göstergelerden herhangi birinde bir önceki yıla göre en az yüzde yirmi artış sağlayan Ar-Ge veya tasarım merkezlerinde, o yıl yapılan Ar-Ge ve yenilik veya tasarım harcamalarının bir önceki yıla göre artış tutarının yüzde ellisi, 31.12.2028 tarihine kadar ilave indirime konu olmaktadır.

  • Ar-Ge veya tasarım harcamasının toplam ciro içindeki payı.
  • Tescil edilen ulusal veya uluslararası patent sayısı.
  • Uluslararası destekli proje sayısı.
  • Ar-Ge Merkezlerinde lisansüstü dereceli araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personeli sayısına oranı.
  • Tasarım Merkezlerinde lisansüstü dereceli tasarımcı sayısının toplam tasarım personeli sayısına oranı.
  • Ar-Ge Merkezlerinde toplam araştırmacı sayısının toplam Ar-Ge personeli sayısına oranı.
  • Tasarım Merkezlerinde toplam tasarımcı sayısının toplam tasarım personeli sayısına oranı.
  • Ar-Ge veya tasarım faaliyeti sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerden elde edilen cironun toplam ciroya oranı

Söz konusu uygulamadan geçici vergi dönemlerinde yararlanma imkânı bulunmamakta olup Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yararlanılmaktadır. Bu nedenle 2024 yılı Kurumlar Vergisi beyannamesi hazırlanırken yukarıdaki kriterlerin herhangi birinde önceki yıla göre %20 ve daha fazla artış olup olmadığının kontrol edilerek ilave Ar-Ge indiriminden yararlanılma imkanının sorgulanması gerekmektedir.

Hizmet İhracından Elde Edilen Kazançlara İndirim Uygulaması

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesi uyarınca, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 10. maddesinde yapılan değişiklikle, bu hizmetlerden elde edilen kazançlara indirim uygulanabilmesi için, kazancın tamamının, elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartı getirilmekte ve indirim oranı %80’e çıkarılmıştır. Diğer tarafta, kazancın tamamının Türkiye’ye getirilmemesi halinde hiçbir indirimden yararlanılamayacağı gözden kaçırılmamalıdır.

Söz konusu değişiklik, 01.01.2023 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, Resmi Gazete’de yayımlandığı 28.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, 2024 yılında elde edilen söz konusu gelirler nedeniyle indirimden yararlanabilmek için ilgili kazançların 30.04.2025 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir.

Yeniden Değerleme Uygulaması

2023 yılından devreden, Yatırım İndirimi İstisna tutarının, Ar-Ge indirimi tutarının ve indirimli kurumlar vergisi uygulamasında yatırım katkı tutarının, 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesine esas endekslemesinde dikkate alınacak oranlar aşağıda yer almaktadır.

  • Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 61. madde kapsamında aynı Kanunun 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri çerçevesinde yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan ve kazanç yetersizliği dolayısıyla kullanılamayıp sonraki yıllara devreden yatırım indirimi tutarları yeniden değerleme oranında arttırılarak dikkate alınmaktadır. 574 sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 2024 yıl sonu uygulanacak yeniden değerleme oranı %43,93 olarak açıklanmıştır.
  • 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri uyarında kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan Ar-Ge harcamaları, sonraki hesap dönemlerine devredilmektedir. Devredilen tutarlar, takip eden yıllarda her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınmaktadır. Bu kapsamda 2023 yılından devreden Ar-Ge harcamalarının indirimde esas alınacak endeksleme oranı; 2024 yıl sonu için yeniden değerleme oranı olan %43,93 olarak açıklanmıştır.
  • Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar için; yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırım katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınmaktadır. Bu kapsamda 2024 öncesinde tamamlanan yatırımlarla ilgili olarak 2024 yılına devreden yatırım katkı tutarları (henüz kullanılmamış olan); 2024 yıl sonu için %43,93 oranında arttırılarak dikkate alınacaktır.

Sonuç

Kurumlar vergisi beyannamesinin yasal düzenlemelere paralel olarak ihtiyaç duyulan bilgileri ihtiva edecek şekilde düzenlenmesine ve mümkün olduğu ölçüde basitleştirilmesini sağlamak amacıyla Maliye Bakanlığına yetki verilmiş Maliye Bakanlığı bu yetkiyi kullanarak verilecek beyannamenin şekil ve ihtivasını belirlemiştir. Mükelleflerin Maliye Bakanlığı’nın kendisine verilen yetkiyi kullanarak belirlediği verilecek beyannamenin şekil ve ihtivasının aksine bir bildirimde bulunmaları usulsüzlük veya vergi zıyaına sebebiyet verebileceği açıktır.

Bu sebeple hesap dönemi içinde mükelleflerin yasal defter ve belgelerine yansıttıkları tüm kayıt ve işlemlerine ilişkin beyannamelerin doğru şekilde verilebilmesi için yukarıda izah edilen hususlarda mükelleflerin azami derecede dikkat etmeleri gerekmektedir.