Sizi Arayalım
Genel Giderler ve Atik’ler İçin Ödenen Vergilerin İade Hesabında Güncel Uygulama

MAKALE: 17.07.2024/06

Genel Giderler ve Atik’ler İçin Ödenen Vergilerin İade Hesabında Güncel Uygulama

Centrum Türkiye Direktörlerimizden Sn. Sebahattin Aytekin'in hazırladığı bu makalede, genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödenen vergilerin KDV iade hesabında nasıl pay verileceği güncel uygulamalarla ele alınmaktadır. KDV uygulama genel tebliğine göre, genel imal ve genel idare giderleri ile ATİK alımı veya inşası nedeniyle yüklenilmiş olan KDV’den iade hesabına pay verilme süreci detaylandırılmaktadır. Bu kapsamlı çalışma, ihracat ve diğer istisnalı işlemlerden kaynaklanan KDV iadelerinde mükelleflerin dikkat etmesi gereken hususları ve iade hesaplamalarının nasıl yapılması gerektiğini kapsamlı bir şekilde incelemektedir.

16.07.2024'te yayımlanan Centrum Time dergimizin 18. sayısında yer alan bu makalemize ve diğer içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.

Bilindiği üzere, KDV iade işlemlerinde genel imal ve genel idare giderleri ile atiklerden iade hesabına pay verilebilmesi için söz konusu inşa veya alımların mutlaka işle bir bağlantısının olması, diğer bir deyişle işle ilgisinin olması, ilişkilendirilmiş olması, atik alımında atik’in yapılan teslimin oluşturulmasında kullanılması şartı, atik eğer inşa edilmişse aktife alınıp kullanılmaya başlandığı dönemde iade hesabına pay verilmiş olması şartı aranmaktadır.

KDV iade işlemlerinde iade hesabına genel imal ve genel idare giderleri ile Atik alımı veya inşası nedeniyle yüklenilmiş olan KDV’den iade hesabına ne şekilde pay verileceği makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

Genel Giderlerden İade Hesabına Nasıl Pay Verilecektir?

KDV uygulama genel tebliğine göre genel giderler; telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama, akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklam, temizlik malzemeleri, kira vb. giderlerdir. Kural olarak bir dönemde mükellefe en fazla iade verilebilecek tutar, mükellefin o dönemdeki istisnalı teslim veya hizmet tutarının genel vergi oranı olan %20’sini aşamaz. Bu sınır mükellefin azami iade alabileceği “azami iade edilebilir vergi” sınırıdır. Başka bir deyişle mükelleflerin bir hesap döneminde* istisnalı işlemle ilgili doğrudan yüklenimleri, genel imal ve idare giderleri ile atik imali veya alımı nedeniyle yüklenilen KDV’lerinin toplamı azami iade edilebilir vergi tutarını aşamaz. Bu sınırın aşımı sadece mükelleflerin doğrudan yüklenimlerinin olması ve bu tutarların çok yüksek olması sebebiyle olabilir. Bu durumda da azami iade edilebilir sınırı aşan doğrudan yüklenimlerden kaynaklı iadenin verilebilmesi ancak vergi incelemesi yoluyla olabilir ve iade vergi inceleme raporuyla verilebilir.

Mükelleflerin doğrudan yüklenimlerinin haricinde genel imal veya genel giderleri ile atik imali veya alımı sebebiyle yüklenimler var ise bu durumda iade hesabına pay verilirken öncelikle doğrudan yüklenimler iade hesabına alınır, daha sonra genel imal veya genel idare giderlerinden mükellefin o dönemdeki istisnalı teslim ve hizmet tutarının teslim veya hizmetlerin aylık kümülatif toplamına oranı dahilinde pay verilir ve daha sonra ise azami iade edilebilir vergi sınırını geçmemek şartıyla kalan tutarda atiklerden pay verilir. Mükellefin doğrudan yüklenimlerinin çok yüksek olması ve azami iade edilebilir vergi sınırının aşılması durumunda genel imal veya idare giderleri ile atik alımı veya inşası nedeniyle yüklenilen vergiden iade hesabına pay verilmez.

Örnek:

İhracat Tutarı: 1.750.000

Teslim ve Hizmetlerin Aylık Kümülatif Toplamı: 2.000.000

Genel Gider KDV’si: 500.000

Oran: 1.750.000/2.000.000=0,87                    500.000*0,87=435.000

Mükellef 500.000 TL’lik genel gider KDV’sinin ancak 435.000 TL’sini iade hesabına alabilir.

ATİK’lerden İade Hesabına Nasıl Pay Verilecektir?

Bilindiği üzere iade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı;

  1. İade hakkı doğuran işlemin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler,
  2. İade hakkı doğuran işlemle ilgili olan telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama, akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklâm, temizlik malzemeleri, kira vb.  genel imal ve genel idare giderlerinden iade hakkı doğuran işleme isabet eden kısım,
  3. İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK(Amortismana Tabi İktisadi Kıymet)’in alımı,
    nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşmaktadır.
    • İade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınır. Daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV'den pay verilir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebilir.
    • ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebilmesi için, Atik’lerin iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerekir.
    • ATİK’lerin hem iade hakkı doğuran işlemlerde hem de KDV’ye tabi işlemlerde kullanılması halinde ise pay verilirken KDV'den istisna edilen işlem ve KDV'ye tabi işlem bedellerinin, o dönemdeki toplam işlem bedeli içindeki oranı dikkate alınacaktır.
    • Dolayısıyla, aynı dönemde yurt içi teslimlere isabet eden ancak indirim yoluyla giderilemeyen ve devreden KDV tutarı içerisinde yer alan ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'nin ise takip eden dönemlerde iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'nin izlendiği bir yardımcı hesabın ayrıca tutulması gerekmekte olup, ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'den, ATİK'lerin aktife alındığı dönemden itibaren iade hakkı doğuran işlemler ile diğer işlemler dikkate alınarak pay verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde, iade hakkı doğuran işlemler ile diğer işlemlere ait ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'den verilen toplam pay ATİK hesabından düşülecektir.
    • Diğer taraftan, ATİK'ler nedeniyle yüklenilen ancak azami iade edilebilir KDV tutarının aşılması nedeniyle ilgili döneminde iade edilemeyen KDV'den, söz konusu ATİK'lerin sonraki dönemlerde de iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması kaydıyla iade hesabına pay verilmesi mümkündür.

SONUÇ

Yukarıda detaylı olarak  ifade edildiği üzere, KDV iadesi  işlemlerinde genel giderler ve atiklerden kaynaklı olarak iade hesabına pay verirken öncelikle  doğrudan yüklenimleri iade hesabına almalı, daha sonra iade edilebilir sınır aşılmıyorsa genel giderlerden oran doğrultusunda pay vermeli ve yine azami iade edilebilir vergi sınırı aşılmıyorsa atiklerden pay vermeli, atiklerden pay verirken eğer hem istisnalı işlemlerde hem de istisna dışı işlemlerde atik kullanılmışsa genel giderlerde kullanılan oran üzerinden pay verilmeli, sadece istisnalı işlemlerde atik kullanılmışsa herhangi bir oranlama yapmadan ve azami iade edilebilir iade sınırını aşmadan atikten iade hesabına pay verilmelidir.